Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) başkent Pekin’de devam eden 14. sürecinin 1. Genel Kurulu’nda devlet başkanı oylaması yapılmış oldu.
Oylamada tek aday olan Çin lideri Şi Cinping, delegelerin oy birliği ile üçüncü kez devlet başkanı seçildi.
Kongrede devlet başkanı yardımcılığına Han Cıng, meclis başkanlığına ise Cao Licı seçildi.
Şi, Cao ve Han, yemin ederek görevlerine başladı.
Daha ilkin 2013 ve 2018’de iki kez devlet başkanı seçilen, 10 senedir vazife meydana getiren Şi, 5 yıllığına tekrardan seçilerek, Çin Halk Cumhuriyeti tarihinde devlet başkanlığını üçüncü dönme taşıyan ilk isim oldu.
Şi, ek olarak Merkezi Askeri Komisyon Başkanlığına da tekrardan seçilerek ordunun başındaki başkomutan konumunu sürdürdü.
Şi’nin devlet başkanlığını üçüncü dönemde sürdüreceğinin işareti, Çin Anayasası’nda 2018’de meydana getirilen değişiklikle verilmişti. Değişiklikle devlet başkanının vazife süresini iki dönemle sınırlayan kaide kaldırılmış, böylece Şi’nin üçüncü sürecinin önü açılmıştı.
69 yaşındaki Şi, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Ekim 2022’de düzenlemiş olduğu 20. Ulusal Kongresi’nde üçüncü kez parti genel sekreterliğine seçilerek Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao Zıdong’dan bu yana parti yöneticiliğini iki dönemden fazla sürdüren ilk önder olmuştu.
Tek parti iktidarının olduğu, parti ve devlet yönetiminin iç içe geçmiş olduğu Çin’de üst düzey devlet görevleri parti iktidarının uzantısı olarak görülüyor ve aynı yetkililerce yerine getiriliyor.
Şi, mevcut haliyle 1982 Anayasası ile kurulan devlet başkanlığı makamında iki dönemden fazla kalan ilk önder olacak.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) 1949’da kurulmasının peşinden devlet başkanlığı ilk kez 1954 Anayasası’nda “ÇHC Başkanlığı” adıyla oluşturuldu. Ülkenin kurucu lideri Mao, 1954-1959 yıllarında 5 yıl süreyle görevi sürdürdükten sonrasında devretti. Sadece sonrasında, Kültür Devrimi yıllarındaki siyasal çekişme ve tasfiyeler sebebiyle makam ya boş kaldı ya da vekaleten sürdürüldü.
Kültür Devrimi’nin peşinden 1975’te kabul edilen Anayasa ile ÇHC Başkanlığı lağvedilirken partinin devlet üstündeki otoritesi tekrardan vurgulandı.
Mao’nun 1976 yılındaki ölümünün peşinden iktidarın tek elde toplanmasını engellemeye yönelik arayışlar içinde “Devlet Başkanlığı” 1982 Anayasası ile tekrardan yapılandırıldı. Dıng Şiaoping’in “yüksek önder” kabul edilmiş olduğu bu zamanda parti genel sekreterliği, devlet başkanlığı, başbakanlık ve orduyu yönetim eden Merkezi Askeri Komisyon’un başkanlığının ayrı kişilerce üstlenilmesi ve bu sayede güç yoğunlaşmasının önlenmesi hedeflendi.
Sadece 1989’de Tienanmın Meydanı’ndaki protestoların yaratığı iç siyasal kriz, parti, devlet ve ordu liderliğinin tekrardan tek elde toplanmasını getirdi. Düzeltim ve dışa açılma siyasetinin izlendiği, yönetimde kurumsallaşma eğiliminin öne çıkmış olduğu bu zamanda, devlet başkanlığına iki dönem sınırı getirilmesi iktidarın çatışmasız devrini sağlayacak formül olarak görüldü.
Şi’den ilkin 1993-2003 yıllarında Ciang Zımin, 2003-2013 yıllarında Hu Cintao, iki dönem devlet başkanlığı yaptıktan sonrasında devlet ve parti görevlerinden ayrıldı.
Çin liderinin yakın dönemdeki teamüllerden değişik olarak iktidarını üçüncü döneme taşıması, Şi’nin yeni dönemde “tek adam” konumunun pekiştiğinin işareti olarak görülüyor.
Şi’nin “Yeni Dönemde Çin Karakterinde Sosyalizm” adında olan düşünceleri, Parti Tüzüğü’ne ve Anayasa’ya girmiş, ÇKP’nin 2021’de parti geçmişine ilişkin almış olduğu kararda, Şi, Mao ve Dıng ile beraber “fikir kurucu önder” olarak tanımlanmıştı.
Geçen yılki ÇKP Kongresi’nde partinin üst yönetim kadrolarına Şi’ye yakın adlar seçilirken Parti Tüzüğü’nde meydana getirilen değişiklikle Şi’nin partinin “çekirdek lideri” olduğu ve düşüncelerinin ÇKP iktidarına rehberlik edeceği vurgulanmıştı.
Kaynak: webhane.com